outpost

listen to the pronunciation of outpost
Englisch - Türkisch
ileri karakol mevki
karakol

Küba, Sovyet komünizminin en yakın ileri karakoludur. - Cuba is the nearest outpost of Soviet communism.

ileri karakol

Küba, Sovyet komünizminin en yakın ileri karakoludur. - Cuba is the nearest outpost of Soviet communism.

{i} başkentten çok uzak yer
(Askeri) Dışposta, ileri karakol
(Askeri) İLERİ KARAKOL: Durmalarda, kamp, ordugah ve konaklarda veya bir muharebe mevziinde, büyük kısmı düşmanın baskın ve gözetlemelerinden korunmak için, bu kısmın belirli bir mesafe uzağına çıkarılan emniyet müfrezesi
outpost area
(Askeri) MUHAREBE İLERİ KARAKOL SAFHASI: Asıl muharebe hattının önündeki saha. Muharebe ileri karakol mevzileri bu sahada bulunur
outpost area
(Askeri) İleri karakol bölgesi
outpost line
(Askeri) İLERİ KARAKOL HATTI: Bak. "outpost line of resistance"
outpost line
(Askeri) ileri karakol hattı
outpost line
(Askeri) ileri mevzi hattı
outpost line of resistance
(Askeri) İleri karakol mukavemet hattı
outpost line of resistance
(Askeri) İLERİ KARAKOL MUKAVEMET HATTI: İleri karakol ateşleri ile destek silahları ateşlerinin teksif edileceği hat. Bu hat; düşmanın taarruzu halinde, bir kısım muharebeye hazırlanıncaya kadar savunulmak ve gereken zamanın kazanılmasını sağlamak maksadıyla tutulur. Buna (outpost line) da denir
outpost position
(Askeri) İLERİ KARAKOL MEVZİİ: Düşman taarruzu halinde, düşmanı oyalamak ve muharebe düzenini bozmak maksadıyla, ileri karakol unsurları tarafından tutulan ve bu maksatla, kısmen veya tamamen, savunmaya hazırlanmış olan mevzii
outpost position
(Askeri) İleri karakol mevzi
outpost position
(Askeri) ileri karakol mevzii
outpost zone
(Askeri) MUHAREBE İLERİ KARAKOL MINTIKASI: Bak. "outpost area"
border outpost
Sınır karakol
assembly area outpost
(Askeri) TOPLANMA BÖLGESİ İLERİ KARAKOLU: Dost birlikler tarafından korunmayan toplanma bölgelerinde emniyeti sağlamak için alınan ileri karakol tertibatı. Genellikle, bir piyade taburu için bir bölük, bir piyade alayı için bir tabur toplanma bölgesi ileri karakoluna memur edilir
combat outpost
(Askeri) Muharebe ileri kara kolu
combat outpost
(Askeri) muharebe keşif kolu
combat outpost
(Askeri) muharebe ileri karakolu
general outpost
(Askeri) İLERİ KARAKOL: Bir durma esnasına, bir ordugahta veya bir konma bölgesinde, ana kuvveti düşman gözetleme ve baskınına karşı korumak, aynı zamanda düşmanı göz altında tutmak için, ana birlikten, belirli bir mesafeye sürülen emniyet ve keşif kıtaları. Ayrıca bak. "combat outpost"
march outpost
(Askeri) YÜRÜYÜŞ İLERİ KARAKOLU: Yürüyüş esnasındaki bir molada, birliğin düşman baskılarına karşı korunması için alınan ileri kol tertibatı
march outpost
(Askeri) yürüyüş ileri karakolu
Englisch - Englisch
The body of troops manning such a post

Sgt. Smith fleeced most of the rest of the outpost of their earnings in their weekly game of craps.

An outlying settlement

Beyond the border proper, there are three small outposts not officially under government protection.

A military post stationed at a distance from the main body of troops

The outpost did not have enough ammunition to resist a determined assault.

a detachment of troops stationed at a distance from the main body to guard against surprise
An Israeli structure (civilian or military) beyond the 1949 Armistice Line that did not get official recognition by the Israeli government More often than not, these outposts have the tacit approval of the Israeli government and are the precursors to new colonies Israeli governments usually delay their recognition of those outposts for political considerations
The troops themselves, so stationed
a weak square, incapable of being guarded by enemy pawns, supported by at least one friendly pawn, usually on the enemy;s third or fourth rank, that can be occupied by a piece to good effect
From Parallel Lines in which each Line has at least one Out-Facing End 1/2 Out Roll Circulate; Triple Trade; Centers Ah So as Ends do two Phantom "O" Circulates (Hocus Pocus) Ends in Parallel Waves This is a 3-part call
An outpost is a small group of buildings used for trading or military purposes, either in a distant part of your own country or in a foreign country. a remote mountain outpost, linked to the outside world by the poorest of roads. a group of buildings in a place far from cities or towns, usually established as a military camp or a place for trade
{i} foreign or distant military position; troops posted in a distant or foreign military position; distant settlement
A stationary body of troops placed at some distance from the main body while at a halt or in a defensive position These troops protect the main body from surprise, observation, or annoyance by enemy ground forces
a settlement on the frontier of civilization
a station in a remote or sparsely populated location
A post or station without the limits of a camp, or at a distance from the main body of an army, for observation of the enemy
The troops placed at such a station
border outpost
small town located on a boundary
man an outpost
send men to guard an outpost, guard a position
outposts
plural of outpost
outpost

    Silbentrennung

    out·post

    Türkische aussprache

    autpōst

    Aussprache

    /ˈoutˌpōst/ /ˈaʊtˌpoʊst/

    Etymologie

    [ aut-"pOst ] (noun.) 1757. out + post
Favoriten