O onu dışarı kışkışladı.
- She shooed him outdoors.
Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.
- Today, we have to sleep outdoors.
Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
- Tom seems to enjoy being outdoors.
Tom, açık hava sporlarına büyük ilgi duymuyor.
- Tom doesn't have much interest in outdoor sports.
Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür.
- Children who spend more time outdoors have a lower risk of myopia.
Gençken açık havada olmayı severdim.
- I loved being outdoors when I was younger.
Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.
- Today, we have to sleep outdoors.
Dışarıda hava kararıyor.
- It is getting dark outdoors.
Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
- Tom seems to enjoy being outdoors.
Yazın, açık hava sporlarını severiz.
- In the summer, we enjoy outdoor sports.
Herkes dışarıya koştu.
- Everyone rushed outdoors.
Dışarıya çıkmadan önce güneş kremi sürün.
- Apply sunscreen before you go outdoors.
Genelde çocuklar açık havada oynamayı sever.
- Generally speaking, children like to play outdoors.
Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür.
- Children who spend more time outdoors have a lower risk of myopia.
Genelde çocuklar açık havada oynamayı sever.
- Generally speaking, children like to play outdoors.
Tom açık havayı çok seviyor.
- Tom loves being outdoors.
Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.
- Today, we have to sleep outdoors.
Dışarıda hava kararıyor.
- It is getting dark outdoors.
... was about to go on stage at this outdoor performance -- I ...