out of the ordinary, unusual; superior, excellent

listen to the pronunciation of out of the ordinary, unusual; superior, excellent
Englisch - Türkisch

Definition von out of the ordinary, unusual; superior, excellent im Englisch Türkisch wörterbuch

exceptional
{s} fevkalade

Fevkalade sabır gereklidir. - Exceptional patience is required.

exceptional
istisnai

Bu istisnai bir durumdur. - This is an exceptional case.

Çok yakışıklı bir prens istisnai güzel bir prensesle tanıştı. - A very handsome prince met an exceptionally beautiful princess.

exceptional
müstesna
exceptional
{s} olağanüstü

Tom olağanüstü bir liderdi. - Tom was an exceptional leader.

Bu olağanüstü bir roze şaraptır. - This is an exceptional rosé wine.

exceptional
{s} ender
exceptional
olağan üstü
exceptional
şaz
exceptional
exceptionally müstesna olarak
exceptional
{s} nadir
exceptional
{s} çok iyi
exceptional
{s} istisna

Çok yakışıklı bir prens istisnai güzel bir prensesle tanıştı. - A very handsome prince met an exceptionally beautiful princess.

Bu istisnai bir durumdur. - This is an exceptional case.

Englisch - Englisch
{s} exceptional
out of the ordinary, unusual; superior, excellent
Favoriten