out of the limits of; out of reach of; beyond

listen to the pronunciation of out of the limits of; out of reach of; beyond
Englisch - Türkisch

Definition von out of the limits of; out of reach of; beyond im Englisch Türkisch wörterbuch

without
olmadan

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz. - Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.

Elektrik ve su olmadan hayat olmaz. - There is no life without electricity and water.

without
{e} 1. -siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
olmaksızın

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu. - He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.

Mütevazilik olmaksızın cesaret tehlikeli bir oyundur. - Without humility, courage is a dangerous game.

without
haricen
without
-medeti
without
o olmadan

O olmadan bunu yapamam. - I can't do this without him.

İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu. - I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.

without
onsuz

Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen. - You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.

Onsuz yaşamayı öğrendim. - I learned to live without her.

without
times without numbe
without
(bağlaç) medikçe, meksizin
without
-siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
{e} siz

Tom sizin izniniz olmadan gitmedi. - Tom wouldn't leave without your permission.

İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır. - People will question all the good things they hear about you but believe all the bad without a second thought.

without
gayri ihtiyari
without
without thinking düşünmeden
without
without taxes vergiler hariç
without
conj. medikçe
without
dışarıda

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

without
edat
without
meksizin
without
{e} meden
Englisch - Englisch
without
out of the limits of; out of reach of; beyond
Favoriten