otostop

listen to the pronunciation of otostop
Türkisch - Englisch
hitchhiking

Sami was hitchhiking across the country. - Sami otostopla ülke çapında dolaşıyordu.

I don't like hitchhiking. - Otostop yapmayı sevmiyorum.

hitchhike

Tom and Mary picked up a hitchhiker. - Tom ve Mary bir otostopçu aldı.

These days it is not a good idea to hitchhike. It can be dangerous. - Bu günler otostop yapmak iyi bir fikir değil. Tehlikeli olabilir.

hitch

Tom and Mary stopped and picked up a hitchhiker. - Tom ve Mary durdu ve bir otostopçu aldı.

I hitched a ride with Tom. - Tom'la birlikte otostop yaptım.

hitch-hiking
the hitch hike
otostop yapmak
thumb a lift
otostop yapmak
(Turizm) hitch-hiking
otostop çekmek
thumb
otostop yapmak
to hitchhike, to hitch, to thumb a lift
otostop yapmak
hitchhike

These days it is not a good idea to hitchhike. It can be dangerous. - Bu günler otostop yapmak iyi bir fikir değil. Tehlikeli olabilir.

otostop yapmak
to hitchhike
otostop çekmek
thumb a lift
otostop çekmek
thumb a ride
otostop çekmek
thumb a car
otostop çekmek
hitchhike
otostop çek
hitchhike

Why don't people ever hitchhike anymore? - Neden insanlar artık hiç otostop çekmiyor?

sırt çantası ile otostop yapmak
backpack it
Türkisch - Türkisch
Bir yayanın yoldan geçen bir otomobili durdurarak binmesi ve gideceği yere para vermeden gitmesi
otostop yapmak
Otostop yoluyla yolculuk yapmak
otostop
Favoriten