otomobilci

listen to the pronunciation of otomobilci
Türkisch - Englisch

Definition von otomobilci im Türkisch Englisch wörterbuch

otomobil
auto

The automobile runs on electricity. - Otomobil elektrikle çalışır.

Automobiles replaced carriages. - Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.

otomobil
automobile

Falling interest rates have stimulated the automobile market. - Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.

This factory manufactures automobile parts. - Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.

otomobil
car

This car is a pile of rubbish. - Bu otomobil bir çöp yığını.

Automobiles replaced carriages. - Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.

otomobil
auto-
otomobil
motorcar

I am very much surprised to hear that he got badly injured in a motorcar accident. - Ben onun bir otomobil kazasında kötü yaralandığını duyunca çok şaşırdım.

otomobil
motor car
otomobil
{i} autocar
otomobil
{i} motor

I am very much surprised to hear that he got badly injured in a motorcar accident. - Ben onun bir otomobil kazasında kötü yaralandığını duyunca çok şaşırdım.

otomobil
automotive
otomobil
car, motorcar, auto, automobile
Türkisch - Türkisch
Otomobil alıp satan kimse
OTOMOBiL
Patlamalı, içten yanmalı, elektrikli bir motor veya gaz türbiniyle hareket eden taşıt: "Otomobiller, atlar, arabalar coşkun bir sel uğultusu ile geçiyordu."- Y. K. Karaosmanoğlu
Otomobil
(Osmanlı Dönemi) SEYYAR
otomobil
Patlamalı, içten yanmalı, elektrikli bir motor veya gaz türbiniyle hareket eden taşıt
otomobilci
Favoriten