other miscellaneous revenue of the board including transfers from reserve funds

listen to the pronunciation of other miscellaneous revenue of the board including transfers from reserve funds
Englisch - Türkisch

Definition von other miscellaneous revenue of the board including transfers from reserve funds im Englisch Türkisch wörterbuch

other
öteki

Al birini vur ötekine! - One's as bad as the other.

Birini tanıyorum da ötekini değil. - I know one of them but not the other.

other
başka

Akıllı insanlar başkalarının hatalarıyla kendi hatalarını düzeltirler. - By other's faults wise men correct their own.

Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir. - Everyone has the right to own property alone as well as in association with others.

other
gayri
other
başka suretle
other
diğeri

Bir el diğerini yıkar. - One hand washes the other.

George'un iki kuzeni var; biri Almanya'da ve diğeri İsviçre'de yaşıyor. - George has two cousins; one lives in Germany and the other in Switzerland.

other
özgesi
other
başkası

Başkasının senin yerine düşünmesini bekleme! - Don't expect others to think for you!

Tom'dan başkasının bunu almayı istemesi pek olası değil. - It's unlikely that anyone other than Tom would be interested in buying this.

other
baska türlü
other
{s} başka, diğer, öbür. zam. başkası, diğeri, öbürü
other
(Sosyoloji, Toplumbilim) lacan
other
{s} geçen

Geçen gün bahsettiğim araba bu. - This is the car I spoke of the other day.

O, geçen gün yeni bir ev satın aldı. - She bought a new house the other day.

other
every other day gün aşırı
other
başka kimse

Tom'tan başka kimsenin onu yaptığını hiç görmedim. - I've never seen anyone other than Tom do that.

other
başka birisi
other
some day or other günün birinde
other
bir gün

Berberler binlerce yıldır yaşıyor ve başkaları bir gün bile hayatta kalamadı. - The Berbers have lived for thousands of years where others could not survive even one day.

Prenses ve İrlandalı birbirini tanıyordu ve evlilerdi ve bir yıl bir gün süren büyük bir düğün yapmışlardı. - The Princess and the Irishman recognised each other, and were married, and had a great wedding that lasted for a year and a day.

other
sair
other
(Sosyoloji, Toplumbilim) başkası sartre
other
bundan başka

Bundan başka boyutlarda var mı? - Do you have this in other sizes?

Bundan başka herhangi bir şey yapma. - Don't do anything other than this.

Englisch - Englisch
other
other miscellaneous revenue of the board including transfers from reserve funds

    Silbentrennung

    oth·er mis·cel·la·ne·ous rev·e·nue of the board in·clud·ing transfers from re·serve funds

    Türkische aussprache

    ʌdhır mîsıleyniıs revınyu ıv dhi bôrd înkludîng tränsfırz fırm rizırv fʌndz

    Aussprache

    /ˈəᴛʜər ˌməsəˈlānēəs ˈrevəˌnyo͞o əv ᴛʜē ˈbôrd ənˈklo͞odəɴɢ transˈfərz fərm rēˈzərv ˈfəndz/ /ˈʌðɜr ˌmɪsəˈleɪniːəs ˈrɛvəˌnjuː əv ðiː ˈbɔːrd ɪnˈkluːdɪŋ trænsˈfɜrz fɜrm riːˈzɜrv ˈfʌndz/
Favoriten