The truth will come out.
- Gerçek ortaya çıkacak.
However long you try to hide it, the lies will come out anyway.
- Ne kadar saklamaya çalışırsan çalış, yalanlar her zaman ortaya çıkar.
A new difficulty has arisen.
- Yeni bir zorluk ortaya çıktı.
The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.
- Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
This tradition arose in China.
- Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.
The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
- En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.
- Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
- Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.