Sami assumed that Layla's disappearance was nothing to worry about.
- Sami, Leyla'nın ortadan kaybolmasının endişelenilecek bir şey olmadığını varsaydı.
Tom didn't have anything to do with Mary's disappearance.
- Tom'un Mary'nin ortadan kaybolmasıyla ilgisi yoktu.
You have to disappear.
- Ortadan kaybolmak zorundasın.
I just want to disappear.
- Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum.