Englisch - Türkisch
Definition von origin; starting point; source code (computers) im Englisch Türkisch wörterbuch
- source
- {i} kaynak
Tatoeba açık kaynaklıdır.
-Tatoeba is open source.
Açık kaynak; teknolojik yeniliği kullanan motordur.
-Open source is the engine that drives technological innovation.
- source
- (Askeri) KAYNAK: 1. İstihbarat bilgilerinin elde edildiği şahıs, cisim veya faaliyet. 2. Gizli faaliyetlerde bulunan normal olarak yabancı tabiiyetli bir şahıs (ajan). 3. Sorgulama faaliyetleri sırasında, istihbarat amaçlı bilgileri bilerek veya bilmeyerek veren herhangi bir şahıs. Bu meyanda, kontrol edilen kaynak, istihbarat faaliyetin emrinde veya kontrolunda olup bilgilerin istihbarat amacı için kullanılacağını bilmektedir. Kontrol edilemeyen kaynak ise, bilgileri gönüllü olarak vermektedir ve bunların istihbarat amacıyla kullanılacağını bilmeyebilir. Bak. "agent", "collection agency"
- source
- tedarikçi
- source
- eşme
- source
- bulak
- source
- memba suyu
- source
- (Bilgisayar) kaynağı
Rüzgar ucuz ve temiz bir enerji kaynağıdır.
-Wind is a cheap and clean source of energy.
Güneş enerjisi yeni bir enerji kaynağıdır.
-Solar energy is a new source of energy.
- source
- kumkuma
- source
- göze
- source
- {i} kaynakça
- source
- memba
- source
- {i} yararlanılan kaynak
- source
- {i} kaynak; köken
- source
- {i} menşe
- source
- (Askeri) (NATO) KAYNAK: İstihbarattaki kullanımıyla, bilgilerin elde edildiği şahıs veya şey. Bak. "agency", "agent"
- source
- pınar başı
- source
- (Tıp) Kaynak, herhangi bir şeyin çıktığı veya elde edildiği kaynak
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von origin; starting point; source code (computers) im Englisch Englisch wörterbuch
- {i} source
origin; starting point; source code (computers)
Resimler
Favoriten