Biz çok tertipli değiliz, değil mi?
- We aren't very organized, are we?
Çok tertipli değilim.
- I'm not very organized.
Biz daha organize olmalıyız.
- We should get more organized.
Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
- Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
O, bir yaz rock festivali düzenledi.
- He organized a summer rock festival.
Biz bir proje ekibi düzenledik.
- We organized a project team.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Tom çok düzenli değil.
- Tom isn't very organized.
Tom oldukça düzenli, değil mi?
- Tom is quite organized, isn't he?
Sabahımı düzenlemek için yaklaşık yirmi dakikaya ihtiyacım var.
- I need about twenty minutes to organize my morning.
Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
- I have to organize my schedule before the end of the month.
İşleri sergi organize etmektir.
- Their job is to organize exhibitions.
Dosyalarını organize etmek için hangi metodu kullanıyorsunuz?
- What method do you use to organize your files?
Benjamin Harrison'un kampanyası iyi organize edilmişti.
- Benjamin Harrison's campaign was well-organized.
Karıncalar iyi organize edilmiş bir topluma sahiptir.
- Ants have a well-organized society.
Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
- The central nervous system consists of four organs.
Patricia turnuvayı organize edecek.
- Patricia will organize the tournament.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
O bu organizasyonun bir üyesidir.
- She's a member of this organization.
O toplantıyı kim düzenledi?
- Who organized that meeting?
O, onu bir boykot düzenlemesi için ikna etmeye çalıştı.
- She tried to persuade him to organize a boycott.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
- I hate terrorist organizations.
Your work desk is so neat and tidy - I've never met someone so organized before!.
Organized crime has dramatically increased in our neighbourhood.
Organized crime is largely responsible for the nation’s illicit drug trafficking.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
Have you heard anything about the organization?
- Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
This organization was founded one hundred and eleven years ago.
- Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
The festival was not well organised.
- Festival iyi organize edilmemiş.
Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
- Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
We should get more organized.
- Biz daha organize olmalıyız.
The brain is the most complex organ in the body.
- Beyin vücuttaki en karmaşık organdır.
The skin is the largest organ of the body.
- Deri, vücudun en büyük organıdır.
... The content's organized into collections. ...
... the web and organized it into indexes, exactly as I've ...