Onun dünya görüşünü gerçekleştirmesine yardımcı olmak için bu kar amacı gütmeyen organizasyonun bir parçasını aldı.
- He took part of this non-profit organisation to help make his vision of the world become reality.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi çok önemli bir organizasyondur.
- The United Nations Security Council is a very important organisation.
Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
- Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.
Mafya bir tip suç örgütüdür.
- Mafia is a type of criminal organisation.
Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
- I hate terrorist organizations.
WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.
- WHO stands for World Health Organization.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
Organizasyon başarısız oldu.
- The organization failed.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
- We must beef up our organization.
Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
- The small company was taken over by a large organization.
Organizasyon başarısız oldu.
- The organization failed.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
The organization of the book is as follows.