Özür dilemek istiyorum.
- I wish to say a word of apology.
Sadece sana şans dilemek için uğradım.
- I just stopped by to wish you luck.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Benim arzuma boyun eğmesi için onu zorladım.
- I forced him into complying with my wish.
Umarım dileklerin gerçekleşecektir.
- I hope your wishes will come true.
O, sana en iyi dileklerini gönderdi.
- She sent you her best wishes.
İnşallah isteklerin gerçekleşir.
- I hope your wishes will come true.
O, ebeveynlerinin isteklerine karşı çıktı ve yabancı ile evlendi.
- She went against her parent's wishes, and married the foreigner.
Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
- There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
- She wished she had been born twenty years earlier.
Romalılar, imparatorluğun çöküşünü istemedi, ama oldu.
- Romans did not wish for the fall of their empire, but it happened.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.