Sipariş vermek için hazır mısınız?
- Are you ready to order?
Sipariş vermek ister misiniz?
- Would you like to order?
Kitabı ABD'deki yayıncıdan sipariş verdi.
- He ordered the book from the publisher in the United States.
Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir.
- A totally ordered set is often called a chain.
Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir.
- A totally ordered set is often called a chain.
Yarışa katılmak için yeni bir takım kuruldu.
- A new team was formed in order to take part in the race.
Onun odası her zaman düzensizdir.
- His room is always out of order.
Uçağın kontrolleri düzensizdi.
- The controls of the plane were out of order.
Sami'nin SUV'u mükemmel çalışır durumda.
- Sami's SUV is in perfect working order.
Odasını her zaman iyi durumda tutar.
- She always keeps her room in good order.
Ne ısmarlamak istiyorsunuz,beyler?
- What do you wish to order, gentlemen?
Ben bunu ısmarlamadım.
- I did not order this.
Onu Boston'dan posta havalesi ile aldım.
- I got it mail order from Boston.
Çocuklara sınıfta yüksek sesle konuşmamalarını emretti.
- He ordered the boys not to shout in the classroom.
O sınıfı geçmek için biraz ekstra kredi çalışması yaptım.
- I did some extra credit work in order to pass that class.