option, selection, variety

listen to the pronunciation of option, selection, variety
Englisch - Türkisch

Definition von option, selection, variety im Englisch Türkisch wörterbuch

choice
ekstra
choice
seçiş
choice
iyi seçilmiş
choice
çok iyi
choice
seçilmiş kişi/şey
choice
kaliteli
choice
seçim

Tom Mary'nin doğru bir seçim yaptığına inanıyor. - Tom believes Mary made the right choice.

Hayatta zorluk seçimdir. - The difficulty in life is the choice.

choice
{s} kalburüstü
choice
{i} seçkinler
choice
{i} seçilen şey
choice
seçilen/seçilmiş kişi/şey
choice
{i} seçme hakkı

Bana bu konuda seçme hakkı bırakmıyorsun. - You leave me no choice in the matter.

Sana bir seçme hakkı veriyoruz. - We're giving you a choice.

choice
choiceness seçkin oluş
choice
seçme/seçim/seçenek
choice
{i} şık
choice
{i} seçkin sınıf
choice
{i} seçme

Sana bir seçme hakkı veriyoruz. - We're giving you a choice.

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.

choice
sert/iyi seçilmiş/seçkin
Englisch - Englisch
{i} choice
option, selection, variety
Favoriten