Şapkasını seçmek uzun zaman aldı.
- She took a long time to choose her hat.
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- You may choose any of them.
Arkadaşlarını çok dikkatli seçmelisin.
- You should choose your friends very carefully.
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
Çeviri için teşekkürler. Ama başka bir bayrak seçiniz!
- Thanks for the translation. But please choose another flag!
For this vacation should I opt for the all-inclusive? Bu tatil için her şey içinde yi mi yeğlemeliyim / tercih etmeliyim?.
Seçmek için sadece üç seçeneğin var.
- You have only three options to select.