opposition or repugnance of mind; fixed dislike

listen to the pronunciation of opposition or repugnance of mind; fixed dislike
Englisch - Türkisch

Definition von opposition or repugnance of mind; fixed dislike im Englisch Türkisch wörterbuch

aversion
aversiyon
aversion
nefret edilen şey
aversion
nefret

Tüm bu teşhirciliğe karşı nefret hissediyorum. - I feel an aversion toward all this exhibitionism.

aversion
{i} sevmeme
aversion
yıldızı barışmamak
aversion
{i} hoşlanmama
aversion
menfur şey
aversion
tiksinmek
aversion
{i} isteksizlik

Deniz ürünlerine karşı bir isteksizlik geliştirdim. - I developed an aversion toward seafood.

Awesome kelimesine karşı bir isteksizlik geliştirdim. - I developed an aversion toward the word awesome.

aversion
{i} hiç hoşlanmama
aversion
{i} yıldızı barışmama
aversion
hoşlanmamak
aversion
{i} sevimsiz tip
aversion
(Tıp) Tiksindirme yoluyla tedavi
aversion
(isim) nefret, sevmeme, hoşlanmama; yıldızı barışmama, hoşnutsuzluk, isteksizlik; iğrenç şey, sevimsiz tip
aversion
tiksinti veren şey
Englisch - Englisch
aversion

Due to her aversion to the outdoors she complained throughout the entire camping trip.

opposition or repugnance of mind; fixed dislike
Favoriten