opposing, contradictory, disagreeing

listen to the pronunciation of opposing, contradictory, disagreeing
Englisch - Türkisch

Definition von opposing, contradictory, disagreeing im Englisch Türkisch wörterbuch

conflicting
{s} çelişkili

Leyla'nın çelişkili ifadesi mahkemeyi şaşırttı. - Layla's conflicting testimony confused the court.

Konuyla ilgili çelişkili görüşlerimiz var. - We have conflicting opinions on the matter.

conflicting
çakışma
conflicting
çelişme
conflicting
çelişerek
conflicting
{f} çeliş

Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var. - I have conflicting feelings about my childhood.

Konuyla ilgili çelişkili görüşlerimiz var. - We have conflicting opinions on the matter.

conflicting
{s} zıt
conflicting
{s} aykırı düşen
conflicting
çelişen
conflicting
{s} tutarsız
Englisch - Englisch
{s} conflicting
opposing, contradictory, disagreeing
Favoriten