Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
- There is no evidence to the contrary.
Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
- There is no evidence to the contrary.
Beklentilerin tersine onlar kolaylıkla kazandı.
- Contrary to expectations, they won with ease.
Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o acı ve keder getirir.
- War doesn't bring on peace; on the contrary, it brings pains and grief on both sides.
Onun cevabı beklentilerimizin aksineydi.
- His response was contrary to our expectations.
Yaygın görüşün aksine, Tom o kadar da saf değildir.
- Contrary to popular belief, Tom isn't that naive.