İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır.
- There is a wide gap in the opinions between the two students.
Tom'un fikirlerinin buralarda fazla ağırlığı yoktur.
- Tom's opinions don't carry much weight around here.
Bütün plân sadece onun kişisel görüşleri üzerine kurulu.
- The whole plan is only based on his personal opinions.
O, birbiri ardına görüşlerini değiştirir.
- He changes his opinions one after another.
Bunlar tamamen farklı düşünceler.
- These are completely different opinions.
Kendi düşüncelerimi ifade etme hakkım var.
- I have the right to express my own opinions.
Herkesin kendi kanaatleri olabilir, ama kendi gerçekleri değil.
- Everyone is entitled to his own opinions, but not his own facts.
Ben onun teklifi kabul etmeyeceği kanaatindeyim.
- I am of the opinion that he will not accept the proposal.
Onunla ilgili iyi bir düşüncem vardı.
- I had a good opinion of her.
Ona yapmamasını söylememe rağmen o düşüncesine yapışmış.
- He stuck to his opinion though I told him not to.
Benim görüşüm seninkine benzer.
- My opinion is similar to yours.
Kendi görüşüme göre, Twitter kuşu dünyamızdaki en kötü kuştur.
- In my opinion, Twitter bird is the most evil bird in our world.
Kamu oyu dengesi kendi lehine kalır.
- The balance of public opinion remains in his favor.
Kamuoyu değişmeye başladı.
- Public opinion began to change.
İki lider arasında şiddetli bir fikir çatışması vardı.
- There was a violent clash of opinions between the two leaders.
O ne saçma bir fikir!
- What a ridiculous opinion that is!
Fikrimi destekleyecek birkaç tane kanıtım var.
- I have a couple of pieces of evidence to support my opinion.
Üstelik, Kartaca'nın öldürülmesi kanısındayım.
- Moreover, I am of the opinion that Carthage must be destroyed.
Bir erkeği düşmanlarının düşünceleriyle yargılama.
- Don't judge a man by the opinions of his enemies.
O, tarafsız ve ön yargısız olmanın şovunu yapar fakat sanırım o sadece kendi fikri olmayan bir adam.
- He puts on a show of being impartial and unbiased, but I think he's just a guy with no opinion of his own.
Fikri farklı olan biriyle evlendiğin için inançlarından vazgeçmemelisin.
- You shouldn't give up your beliefs just because you married someone whose opinion is different.
Truth, in matters of religion, is simply the opinion that has survived. - Oscar Wilde.
... it was an occupied by the opinions followed by the romance during the ...
... credible having opinions and suggesting ideas than any ...