Üzgünüm, ben gözetlemek istemiyorum.
- I'm sorry, I don't mean to pry.
Ben gözetlemek istemiyorum ama evde sorunlar yaşıyor musunuz?
- I don't mean to pry, but are you having problems at home?
Üzgünüm, ben gözetlemek istemiyorum.
- I'm sorry, I don't mean to pry.
Gözetlemek istemedim.
- I didn't want to pry.
Tom Mary'nin manivela ile kapıyı açmasına yardım etti.
- Tom helped Mary pry open the door.
Bu kapıyı manivela ile açabilip açamayacağımızı görelim.
- Let's see if we can pry this door open.