Englisch - Türkisch
Definition von one who shows trained skill or rare taste in any manual art or occupation im Englisch Türkisch wörterbuch
- artist
- {i} sanatçı
O öyle büyük bir sanatçı ki hepimiz ona hayranız.
-He is such a great artist that we all admire.
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
-Great artists have no country.
- artist
- ressam
Tove Jansson'ın sadece Moomin'in annesi değil, aynı zamanda son derece yetenekli bir ressam olduğunu biliyor muydun?
-Did you know that Tove Jansson is not only mother of the Moomin, but also a extremely gifted artist?
Ressama benim portremi yaptırdım.
-I had the artist paint my portrait.
- artist
- {i} artist
- artist
- {i} sanatkâr
- artist
- argo düzenbaz kimse
- artist
- sanatçı, karikatür sitesinden çok sayıda sanatsal karikatürü ücretsiz indirebilir, kullanabilirsiniz
- artist
- usta
- artist
- işinde çok başarılı kimse
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von one who shows trained skill or rare taste in any manual art or occupation im Englisch Englisch wörterbuch
- artist
one who shows trained skill or rare taste in any manual art or occupation
Silbentrennung
one who shows trained skill or rare taste in a·ny ma·nu·al art or oc·cu·pa·tionTürkische aussprache
hwʌn hu şōz treynd skîl ır rer teyst în eni mänyuıl ärt ır äkyıpeyşınAussprache
/ˈhwən ˈho͞o ˈsʜōz ˈtrānd ˈskəl ər ˈrer ˈtāst ən ˈenē ˈmanyo͞oəl ˈärt ər ˌäkyəˈpāsʜən/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈʃoʊz ˈtreɪnd ˈskɪl ɜr ˈrɛr ˈteɪst ɪn ˈɛniː ˈmænjuːəl ˈɑːrt ɜr ˌɑːkjəˈpeɪʃən/
Resimler
Favoriten