one who settles, becomes fixed, established, etc

listen to the pronunciation of one who settles, becomes fixed, established, etc
Englisch - Türkisch

Definition von one who settles, becomes fixed, established, etc im Englisch Türkisch wörterbuch

settler
{i} yeni yere yerleşen kimse
settler
yerleşimci

Hintliler yerleşimcilere yemek verdi. - The Indians gave the settlers food.

Yerleşimciler ülkelerinden kovuldular. - Settlers were forced off their land.

settler
yerleşen
settler
yeni bir yere gidip yerleşen kimse
settler
göçmen

Göçmenler dünyadaki en huzurlu insanlardır. Onlara ait olmayan bir toprağı işgal etmek için binlerce mil geçerler ve eğer vahşi yerli değillerse kimseyi öldürmezler. - The settlers are the most peaceful people in the world. They cross thousands of miles to occupy a land that doesn't belong to them and they never kill anyone if they're not a savage native.

Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı. - The indigenous population took up arms against the settlers.

settler
{i} son darbe
settler
{i} iskân edilen bir yere yerleşen/yerleştirilen kimse
settler
göçmen/yerleşimci
settler
{i} susturan cevap
settler
{i} son söz
Englisch - Englisch
settler
one who settles, becomes fixed, established, etc
Favoriten