one who puts out, ousts, or expels; also, an ouster; dispossession

listen to the pronunciation of one who puts out, ousts, or expels; also, an ouster; dispossession
Englisch - Türkisch

Definition von one who puts out, ousts, or expels; also, an ouster; dispossession im Englisch Türkisch wörterbuch

outer
dış

Kulağın dış tarafı kıkırdaktan yapılmıştır. - The outer part of the ear is made of cartilage.

Dış uzayda yaşam var mı? - Is there life in outer space?

outer
{s} dışarıdaki
outer
outer space yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşlukç outermosten dıştaki
outer
dış taraftaki
outer
dışsal
outer
hariçteki
outer
dıştaki
outer
harici
outer
çöldeki
outer
çöl
outer
hedef merkezi çevresindeki dairenin dış kısmı
Englisch - Englisch
outer
one who puts out, ousts, or expels; also, an ouster; dispossession
Favoriten