one who employs or sets to work

listen to the pronunciation of one who employs or sets to work
Englisch - Türkisch

Definition von one who employs or sets to work im Englisch Türkisch wörterbuch

employer
işveren

Kız işverenin parasını aşırdı. - The girl made off with her employer's money.

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler. - Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

employer
çalıştıran
employer
(Ticaret) işletme sahibi
employer
(Ticaret) işçi çalıştıran
employer
iş veren
employer
{i} patron

Çocuklar ebeveynlerine itaat etmek zorundadır ve ebeveynler patronlarına itaat etmek zorundadır. - Children must obey their parents and parents must obey their employers.

Tom eski patronunu bir konferansta gördü. - Tom saw his former employer at a conference.

Englisch - Englisch
{n} employer
one who employs or sets to work

    Türkische aussprache

    hwʌn hu employz ır sets tı wırk

    Aussprache

    /ˈhwən ˈho͞o emˈploiz ər ˈsets tə ˈwərk/ /ˈhwʌn ˈhuː ɛmˈplɔɪz ɜr ˈsɛts tə ˈwɜrk/
Favoriten