one who employs another; as, an employer of workmen

listen to the pronunciation of one who employs another; as, an employer of workmen
Englisch - Türkisch

Definition von one who employs another; as, an employer of workmen im Englisch Türkisch wörterbuch

employer
işveren

Mary, onun ücretini yükseltmeseydi onun işverenin tüm sırlarını açığa vuracağını söyledi. - Mary said that she would reveal all of her employer's secrets if he did not raise her wage.

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler. - Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

employer
çalıştıran
employer
(Ticaret) işletme sahibi
employer
(Ticaret) işçi çalıştıran
employer
iş veren
employer
{i} patron

Biz bir konferansta eski patronumuzu gördük. - We saw our former employer at a conference.

Çocuklar ebeveynlerine itaat etmek zorundadır ve ebeveynler patronlarına itaat etmek zorundadır. - Children must obey their parents and parents must obey their employers.

Englisch - Englisch
employer
one who employs another; as, an employer of workmen
Favoriten