one who criticizes; a person who finds fault

listen to the pronunciation of one who criticizes; a person who finds fault
Englisch - Türkisch

Definition von one who criticizes; a person who finds fault im Englisch Türkisch wörterbuch

critic
{i} eleştirmen

Müzik konusunda o, en ünlü eleştirmenlerden biridir. - With regards to music, he is one of the most famous critics.

Bu makalenin yazarı, ünlü bir eleştirmendir. - The author of this article is a famous critic.

critic
eleştiren kimse
critic
{i} kusur bulup duran kimse
critic
{i} tenkitçi, olumsuz noktalar üzerinde duran kimse
critic
{i} muhalif

Tom'un bir sürü muhalifleri vardı. - Tom had many critics.

Bu yazar ABD'nin bir süper güç olarak rolünün önde gelen bir muhalifidir. - This author is a prominent critic of the role of the United States as a superpower.

critic
muhalif kimse
critic
{i} karşı olan kimse
critic
{i} eleştirici

Bu kadar eleştirici olmayın. - Don't be so critical.

critic
bir şeyin değerini öIçen kimse
Englisch - Englisch
critic
one who criticizes; a person who finds fault
Favoriten