Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

one unity of equal ownership in a publicly traded company or mutual fund

listen to the pronunciation of one unity of equal ownership in a publicly traded company or mutual fund
Englisch - Türkisch

Definition von one unity of equal ownership in a publicly traded company or mutual fund im Englisch Türkisch wörterbuch

share
paylaşmak

Şimdilik, bu odayı arkadaşım ile paylaşmak zorundayım. - For the time being, I must share this room with my friend.

Tatlımı benimle paylaşmak ister misin? - Do you want to share my dessert with me?

share
Paylaşım

Bu şehrin kamusal bisiklet paylaşım programı vardır. - This city has a public bike share program.

share
{f} ortak kullanmak
share
istihkak
share
hak

Yolculuğum hakkında bir şey paylaşmak için doğal olarak şimdi herkesin beni beklediğini biliyorum. - I know that now, naturally, all are waiting for me to share something about my voyage.

Daha çok şeyler hakkında aynı hisleri paylaşıyor gibi göründüğümüzden onunla anlaşmaya vardım. - I got together with her mainly because we seemed to share the same feelings about things.

share
(Kanun) ortaklık

Bizim sorunlarımız ortaklık ile ele alınmalıdır; ilerleme paylaşılmalıdır. - Our problems must be dealt with through partnership; progress must be shared.

share
(Bilgisayar) paylaştır
share
paylaşımda bulunmak
share
{f} bölüşmek
share
üleş
share
taksim etmek
share
{i} kâr payı

Kar payını talep etti. - He claimed his share of the profits.

Tom'un kar payı vardı. - Tom had a share in the profits.

share
aksiyon
share
hisse senedi

Hisse senedi fiyatları bu son ay dengesizdi. - Share prices have been erratic this last month.

share
hisse/pay
share
(isim) pay, hisse, sermaye payı, katılım, kâr payı, hisse senedi, saban demiri
share
{i} sermaye payı
share
bölüştürmek
share
{f} anlatmak, söylemek
share
(fiil) paylaşmak, bölüşmek, katılmak, iştirak etmek, ortak kullanmak
Englisch - Englisch
share
one unity of equal ownership in a publicly traded company or mutual fund

    Silbentrennung

    one u·ni·ty of e·qual own·er·ship in a pub·lic·ly traded com·pa·ny or mu·tu·al fund

    Türkische aussprache

    hwʌn yunıti ıv ikwıl ōnırşîp în ı pʌblîkli treydîd kʌmpıni ır myuçıwıl fʌnd

    Aussprache

    /ˈhwən ˈyo͞onətē əv ˈēkwəl ˈōnərˌsʜəp ən ə ˈpəbləklē ˈtrādəd ˈkəmpənē ər ˈmyo͞oʧəwəl ˈfənd/ /ˈhwʌn ˈjuːnətiː əv ˈiːkwəl ˈoʊnɜrˌʃɪp ɪn ə ˈpʌblɪkliː ˈtreɪdɪd ˈkʌmpəniː ɜr ˈmjuːʧəwəl ˈfʌnd/
Favoriten