Teröre bulaşan hiç kimseye müsamaha göstermeyeceğiz.
- We will not tolerate anyone who engages in terrorism.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Tom Fransızcayı başka herhangi birinden daha iyi konuşur.
- Tom speaks French much better than anyone else.
Herhangi biri katılabilir.
- Anyone can participate.
O, herhangi birisine olabilirdi.
- It could happen to anyone.
Başka herhangi birisi onu hissetti mi?
- Did anyone else feel that?
Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.
- They said they hadn't seen anyone.
Tom kimseyle konuşmak istemiyordu.
- Tom didn't want to speak to anyone.
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
- Never have I heard anyone say a thing like that.
Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
- Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Tom Fen dersinde kendi sınıfındaki herkesten daha iyidir.
- Tom is better at science than anyone else in his class.
Tom, herkesle iyi geçiniyor gibi görünmüyor.
- Tom doesn't seem to get along well with anyone.
Tom'un şu anda birisiyle konuşmak için vakti yok.
- Tom doesn't have time right now to talk to anyone.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
İstediğin herhangi bir kimseyi getirebilirsin.
- You may bring anyone you want.
Burada herhangi bir kimseyi tanımıyorum.
- I don't know anyone here.