İnsanlar birbirlerine karşı dürüst olmalı.
- People should be honest with one another.
Birbirlerine hediyeler verirler.
- They give presents to one another.
Alan Tate ve ben bir süre birbirimize baktık.
- Alan Tate and I looked at one another for a while.
Birbirimizi anlamaya çalışalım.
- Let's try to understand one another.
Tom ve Mary birbirlerini öptüler.
- Tom and Mary kissed one another.
Üç sırtlan birbirlerini ikna etmeye çalışarak bir daire içinde oturdu.
- The three hyenas sat in a circle, reasoning with one another.
Odadakilerin hepsi birbirini tanır.
- The people in the room all know one another.
İnsanlar birbirinin uğruna var olurlar.
- Men exist for the sake of one another.
Üç genç birbirine baktı.
- The three boys looked at one another.
İki cadde birbirine paralel çalışır.
- The two streets run parallel to one another.
Rainy days seemed to follow one another all summer.