O her iki eliyle yazabilir.
- He can write with either hand.
Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either twin.
Çocuklardan hiçbirini görmedim.
- I didn't see either boy.
Çirkin değilim ama güzel de değilim.
- I'm not ugly, but I'm not pretty either.
O, sporların düşkünü değildir, ben de değilim.
- He is not fond of sports, and I am not either.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
- If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
- I don't like either of them.
Çocuklardan herhangi birini görmedim.
- I didn't see either boy.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
... And ' and what's at stake here is one of two things, either Candy ' this blows ...