one of a pair; a counterpart; as, one vase is the pendant to the other vase

Englisch - Türkisch

Definition von one of a pair; a counterpart; as, one vase is the pendant to the other vase im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

pendant

{i} pandantif

pendant

{i} asılı şey

pendant

{i} pandantif; küpe ucundaki süs

pendant

{s} sarkık

pendant

{s} sallantılı

pendant

{i} kolye

Büyükannem bana bu kolyeleri verdi. - My grandmother gave me these pendants.

Partide takmak için bir kolye aldım. - I bought a pendant to wear to the party.

pendant

{s} sarkan

pendant

{s} askıda

pendant

{i} benzer olan şey

pendant

{i} ilave

pendant

(Askeri) kamçı

pendant

flama

pendant

sallantılı süs

pendant

asılı

pendant

{s} tamamlanmamış

pendant

(isim) kolye, asılı şey, pandantif, sallantılı süs (kolye vb.), ilave, benzer olan şey

pendant

sallantılı küpenin ucundaki süs

pendant

boyuna takılan zincirin ucundaki sallantılı süs

Englisch - Englisch

Definition von one of a pair; a counterpart; as, one vase is the pendant to the other vase im Englisch Englisch wörterbuch

pendant

Silbentrennung

one of a pair; a counterpart; as, one vase I·s the pen·dant to the oth·er vase