one hundred dollars

listen to the pronunciation of one hundred dollars
Englisch - Türkisch

Definition von one hundred dollars im Englisch Türkisch wörterbuch

Bill
{i} fatura

Hey! Scott! Faturamı öde! - Hey! Scott! Pay my bill!

Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor. - Many people worry about paying their bills.

Bill
{i} senet

Senet bugün ödenmeli. - The bill must be paid today.

Tom onun senetlerini ödeyemedi. - Tom couldn't pay his bills.

Bill
{i} gaga
Bill
{i} burun
Bill
{i} hesap

Hesap bugün ödenmelidir. - The bill must be paid today.

Hesap üç bin dolar tuttu. - The bill added up to three thousand dollars.

Bill
{i} kâğıt para

Tom caddede yüz dolarlık kağıt para buldu. - Tom found a hundred dollar bill on the street.

Bill
{i} tahvil
Bill
{i} beyanname

İnsan hakları beyannamesi ABD Anayasasını değiştirdi. - The Bill of Rights amended the U.S. Constitution.

Bill
{i} banknot

Beş dolarlık bir banknot bozabilir misin? - Can you change a five-dollar bill?

Sally, yirmi-dolarlık bir banknotu beş dolarlık banknotlarla değiştirdi. - Sally exchanged a twenty-dollar bill for five-dollar bills.

Bill
{i} afiş
Bill
{i} balta (eski)
Bill
{i} tasarı

Muhalefet partisi gelir vergisini düşürmek için bir yasa tasarısı sundu. - The opposition party put forward a bill to reduce income tax.

Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı. - The President vetoed the bill, but Congress overrode his veto.

Bill
{i} uzantı
Bill
{i} tiyatro programı
Bill
{i} poster

Tom, duvara bir poster yapıştırıyor. - Tom is sticking a bill on the wall.

Bill
{i} keser
Englisch - Englisch
Bill
one hundred dollars

    Silbentrennung

    one hun·dred dollars

    Türkische aussprache

    hwʌn hʌndrıd dôlırz

    Aussprache

    /ˈhwən ˈhəndrəd ˈdôlərz/ /ˈhwʌn ˈhʌndrəd ˈdɔːlɜrz/
Favoriten