Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi.
- The trainer gave instructions in the afternoons.
Tom profesyonel bir antrenör.
- Tom is a professional trainer.
O atletizm antrenörüdür.
- She is the athletic trainer.
Tom bir at eğiticisi.
- Tom is a horse trainer.
Tom bir hayvan eğiticisi olarak işe alındı.
- Tom is employed as an animal trainer.
Mary bir köpek eğitmeni.
- Mary is a dog trainer.
Eğitmen onun sağlığını düşünmeli.
- The trainer must think of her health.