Kız evlat saçını fırçalar.
- The daughter brushes her hair.
Tom her zaman bir kız evlat istemişti.
- Tom had always wanted a daughter.
Tom her zaman bir kız evlat istedi.
- Tom always wanted a daughter.
Kız evlat saçını fırçalar.
- The daughter brushes her hair.
Mary onun kızına bağırmakla ilgili kendini suçlu hissetti.
- Mary felt guilty about yelling at her daughter.
Anne, kızının saçına bir kurdele bağladı.
- The mother tied a ribbon in her daughter's hair.
Sami'nin kendi kızı ile ensest ilişkisi vardı.
- Sami has had an incestuous relationship with his daughter.
Kızını görmek için çok sabırsızdı.
- He was impatient to see his daughter.
Joneslar kızlarını sever.
- The Joneses love their daughter.