Biz her zaman altta değil ve üstte olabilir miyiz?
- May we always be on top and not at the bottom.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.
- Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.
Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır.
- In addition to being a doctor, he is a writer.
Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır.
- In addition to being a famous physicist, he is a great novelist.
Sanırım horozların başının üstündeki ibik çekici.
- I think the crest on the top of the head of roosters is attractive.
Senin burnunun üstünde krem var.
- You have cream on the top of your nose.
Orada yüksek bir dağın tepesinde kendilerine ait küçük bir kasaba inşa ettiler ve huzur içinde yaşadılar.
- There on the top of a high mountain they built a small town of their own and lived in peace.
Dağın tepesinde bir kale vardı.
- There used to be a castle on the top of the mountain.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Kayakları arabanın üstüne koydu.
- He put the skis on top of the car.
Parmaklığın üstünde iki çocuk oturuyor.
- Two children are sitting on top of the fence.
Tom silahını buzdolabının üstündeki kurabiye kavanozuna sakladı.
- Tom hid the gun in the cookie jar on top of the refrigerator.
Sen çan eğrisinin tepesindesin.
- You're on top of the bell curve.
Aziz Benedict ilk manastırı Monte Cassino'nun tepesinde kurdu.
- St. Benedict established his first monastery on top of Monte Cassino.
Ek olarak beş dolar ödedim.
- I paid five dollars in addition.
Maaşına ek olarak biraz geliri var.
- He has some income in addition to his salary.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
- I had to pay 5 dollars in addition.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.
- In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
At the end of the season, Manchester United came out on top.
I have sorted out the problems and am now on top of the situation.
. . and on top of all that, I got a puncture!.
We pulled over to the shore, dragged the boat up ontop the sandbar, stretched our legs and ate some sandwiches.
... in a song that I knew would be put on top 40 radio. ...
... up a lot. And one of the top-voted questions was about, you know, would you ever make a ...