on the way; destined

listen to the pronunciation of on the way; destined
Englisch - Türkisch

Definition von on the way; destined im Englisch Türkisch wörterbuch

booked
bütün yerleri satılmış
booked
kitapların devrilmemesi için iki yana konan destek
booked
temsil için anlaşmış
booked
{s} rezerve edilmiş
booked
booked lanmış
booked
bookend kitap desteği
booked
{f} ayırt

Tom ve Mary iki yataklı bir oda ayırttı fakat otele vardıklarında sadece bir yatak vardı. - Tom and Mary booked a room with two beds, but when they arrived at the hotel, there was only one bed.

Biz oyun için koltukları ayırttık. - We booked seats for the play.

booked
{s} ayrılmış

Bütün koltuklar ayrılmış. - All the seats are booked.

Bu akşam için ayrılmış Boston'a bir geri uçuşum var. - I've got a flight back to Boston booked for this evening.

booked
{s} ayırtılmış
booked
defterde kayıtlı
booked
yeri ayrılmış
booked
{s} kayıtlı
Englisch - Englisch
booked
on the way; destined
Favoriten