O, uçağa binmeden önce bana el salladı.
- She waved at me before she got on board the plane.
Onlar uçağa ayak bastılar.
- They stepped on board the airplane.
Biz bir gemiye bindik.
- We went on board a ship.
Bayanlar ve baylar, gemiye hoş geldiniz.
- Ladies and gentlemen, welcome on board.
Uçakta bir bomba var!
- There's a bomb on board!
Uçaktaki herkes güvendeydi.
- Everyone on board was safe.
Gemide epeyce yolcu vardı.
- There were quite a few passengers on board the ship.
Gemideki yolcular çoğunlukla Japondu.
- The passengers on board were mostly Japanese.