on own

listen to the pronunciation of on own
Englisch - Türkisch

Definition von on own im Englisch Türkisch wörterbuch

on one's own
kendi kendine
on my own
(Bilgisayar) tek başıma

Tek başıma çalışmayı tercih ederim. - I prefer to work on my own.

Onu tek başıma yapmayı tercih ederim. - I prefer to do it on my own.

on my own
kendi kendime

İşi kendi kendime bitirdim. - I finished the job on my own.

on one's own
kendi başına, başkasından yardım görmeden. on one's own initiative kendi inisiyatifini kullanarak
on his own
kendi başına

Bob kendi başına bu çileyi aşmak zorundadır. - Bob has to get through this ordeal on his own.

Tom kendi başına çekip çeviremez. - Tom can't manage on his own.

on his own
kendi kendine kalmış
on his own
kendinden sorumlu
on one's own
yalnızca
on one's own
yalnız
on your own
(Askeri) kendi başınıza

Şimdi kendi başınızasınız. - You're on your own now.

Bu sorunu kendi başınıza çözün. - Solve this problem on your own.

on your own
(Askeri) kendi hesabınıza
on your own
(Askeri) müstakil olarak
on your own
kendi kendine
on one's own
tek başına
on one's own
yardımsız
on their own
kendi kendilerine

Tom ve Mary onu kendi kendilerine yapıyorlar. - Tom and Mary are doing that on their own.

on one's own
kimseye bağımlı olmadan, tek başına, bağımsız olarak
on one's own
kendi hesabına
on one's own
başlıbaşına
on one's own
kendi adına
on own

    Türkische aussprache

    ôn ōn

    Aussprache

    /ˈôn ˈōn/ /ˈɔːn ˈoʊn/

    Videos

    ... go to the workers so they can create their own pathways to getting the training they ...
    ... on its own statements ...
Favoriten