on or at the outside of; out of; not within; as, without doors

listen to the pronunciation of on or at the outside of; out of; not within; as, without doors
Englisch - Türkisch

Definition von on or at the outside of; out of; not within; as, without doors im Englisch Türkisch wörterbuch

without
olmadan

Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz. - Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.

Elektrik ve su olmadan hayat olmaz. - There is no life without electricity and water.

without
{e} 1. -siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
olmaksızın

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu. - He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.

Herhangi birinin yardımı olmaksızın onu yapabileceğimi düşündüm. - I thought I could do it without anybody's help.

without
haricen
without
-medeti
without
o olmadan

O olmadan bunu yapamam. - I can't do this without him.

Biz o olmadan gitmek zorunda kalabiliriz. - We may have to go without her.

without
onsuz

Bir pasaport, yabancı bir ülkeye giderken, onsuz gidemeyeceğin bir şeydir. - A passport is something you cannot do without when you go to a foreign country.

Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen. - You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.

without
times without numbe
without
(bağlaç) medikçe, meksizin
without
-siz: You can't live without money. Parasız yaşanmaz. He won't go without her. Onsuz gitmez. It's merely sound without sense. Sadece
without
{e} siz

Sizin yardımınız olmadan onu yapamazdım. - I couldn't have done that without your help.

İnsanlar sizin hakkınızda duydukları bütün iyi şeyleri sorgulayacak fakat bütün kötü şeylere tereddüt etmeden inanacaklardır. - People will question all the good things they hear about you but believe all the bad without a second thought.

without
gayri ihtiyari
without
without thinking düşünmeden
without
without taxes vergiler hariç
without
conj. medikçe
without
dışarıda

Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin. - It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.

without
edat
without
meksizin
without
{e} meden
Englisch - Englisch
without
on or at the outside of; out of; not within; as, without doors
Favoriten