Bay Simon tarafından arıyorum sizi.
- I'm calling you on behalf of Mr. Simon.
Oğlumun adına size teşekkür ederim.
- I thank you on behalf of my son.
İş arkadaşlarım adına teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.
- I would like to express our thanks on behalf of my colleagues.
İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
Bu yer yüzmek için elverişli.
- The place is convenient for swimming.
Senin için onun yoluna gireceğini umuyorum, Tom.
- I hope it works out for you, Tom.
Tom yaptığı bütün iş karşılığında ne alıyor?
- What does Tom get in return for all the work he's done?
Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
- I bought him a drink in return for his help.
Onu, hataları yüzünden daha az sevmiyorum.
- I do not love him the less for his faults.
O, cinayet yüzünden hapse atılmıştır.
- He was framed for murder.
Ben, bir trafik sıkışıklığı nedeniyle toplantıya geç kaldım.
- I was late for the meeting because of a traffic jam.
Aramızda kalsın, o rüşvet nedeniyle görevden alındı .
- Between ourselves, he was dismissed for bribery.
şirket sözleşmelerinde ve bazı resmi işlemlerde sıkça rastanan bir terim. temsil durumunda, o kişi adına haraket ediliyor.
Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.
- When meeting a person for the first time, keep the conversation light.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.
- This ship is not fit for an ocean voyage.
Onun görev için uygunluğundan hiç kimsenin kuşkusu yok.
- No one doubts her fitness for the post.
Gemi kıyıya doğru gitti.
- The ship made for the shore.
O, iş için doğru kişidir.
- He is the proper person for the job.
Tom adına çok mutluyum.
- I'm very happy for Tom.
Babasının adına toplantıya katıldı.
- He attended the meeting for his father.
On behalf of all those present, may I thank you for a well executed presentation.
I will stand in for him.
... promised that I'd fight every single day on behalf of the American people and the middle ...
... And on behalf of Google, let me extend our warmest welcome ...