Malaysia came into existence in 1957.
- Malezya 1957'de oluştu.
In 1989, the extremely famous Eiffel Tower celebrated its one hundred years of existence.
- 1989 yılında, son derece ünlü Eyfel Kulesi var oluşunun yüz yılını kutladı.
Taxes consist of direct taxes and indirect ones.
- Vergiler doğrudan vergiler ve dolaylı olanlardan oluşmaktadır.
Genes consist of a specific sequence of DNA.
- Genler DNA'nın belirli bir sıralanmasından oluşur.
All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
- Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.
- Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.
This class consists of 15 boys and 28 girls.
- Bu sınıf 15 erkekten ve 28 kızdan oluşuyor.
Indonesia consists of many islands and two peninsulas.
- Endonezya çok fazla adadan ve iki yarımadadan oluşur.
The United Kingdom is comprised of England, Scotland, Wales, and Northern Ireland.
- Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.
The Southern Hemisphere is comprised mainly of oceans.
- Güney Yarımküre, çoğunlukla okyanuslardan oluşur.
The USA is composed of 50 states.
- ABD 50 tane devletten oluşur.
A water molecule is composed by three atoms: two hydrogen and one oxygen.
- Bir su molekülü üç atomdan oluşur: iki hidrojen ve bir oksijen.
The audience consisted mainly of students.
- Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
Goethe's personal vocabulary consisted of about eighty thousand words.
- Goethe'nin kişisel sözcük dağarcığı neredeyse seksen bin sözcükten oluşuyordu.