oldu !

listen to the pronunciation of oldu !
Türkisch - Englisch

Definition von oldu ! im Türkisch Englisch wörterbuch

oldu
deal

Oldu (tamam, anlaştık) hadi hemen işe koyulalım - Deal, let's get down to work.

Tom doesn't think it's such a big deal. - Tom onun öyle büyük bir anlaşma olduğunu düşünmüyor.

They said the deal was foolish. - Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.

oldu
O.K
oldu
very well

I know very well who you are. - Kim olduğunu çok iyi biliyorum.

I see you're doing very well in your business. - İşinizde çok iyi olduğunuzu görüyorum.

oldu
well

The exhibition is well worth a visit. - Sergi bir ziyarete oldukça değer.

She sang pretty well. - O oldukça güzel söyledi.

oldu
ok, ok
oldu
ws
oldu
of was
oldu
happened to
oldu
well, very well, okay, OK
oldu
agreed

Tom agreed that Mary's suggestions were good ones. - Tom Mary'nin önerilerinin iyi olanlar olduğunu kabul etti.

Tom and Mary agreed never to talk about the incident. - Tom ve Mary olay hakkında hiç konuşmamakta hemfikir oldular.

oldu
okay

It's okay to cry when you're sad. - Üzgün olduğunuzda ağlamak sorun değil.

Do you think she's okay? I don't know. - Onun iyi olduğunu düşünüyor musun? Bilmiyorum.

oldu
done

I have no regrets for what I have done. - Yapmış olduğumdan hiçbir pişmanlık duymuyorum.

Tom believes that getting married to Mary was the best thing he's ever done. - Tom, Mary ile evlenmenin o güne kadar yaptığı en iyi şey olduğuna inanıyor.