Bütün eski arkadaşlarının isimlerini bilmek istemiyorum.
- I don't want to know all your old boyfriends' names.
Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
- The old man caught a big fish.
Yaşlı adam yalnız yaşıyor.
- The old man lives alone.
Tom sizin eski dost olduğunuzu söyledi.
- Tom said you're old friends.
O, eski dostlarımdan birisidir.
- He is one of my old friends.
İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.
- The old man's anger melted.
Yaşlı adama kız torunu tarafından eşlik edildi.
- The old man was accompanied by his granddaughter.
Yaşlı adama erkek torunu tarafından eşlik edildi.
- The old man was accompanied by his grandson.
İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.
- The old man's anger melted.
Tom huysuz yaşlı bir ihtiyar.
- Tom is a grouchy old man.
Old mate dropped by and we watched the cricket for a bit.
We were sitting at the bar when old mate came and asked us for a cigarette.
Listen, old boy, I've got some news.
Listen, old girl, I've got some news.