Tom was living well beyond his means.
- Tom olanaklarının ötesinde iyi yaşıyordu.
It is impossible to depict that by means of words.
- Bunu kelimelerle tasvir etmek olanaksızdır.
Our school facilities are inadequate for foreign students.
- Okul olanaklarımız yabancı öğrenciler için yetersizdir.
Our university has excellent sports facilities.
- Üniversitemiz mükemmel spor olanaklarına sahiptir.