okuyor

listen to the pronunciation of okuyor
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) reading

I think you're reading too much into John's relationship with Jane. - Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.

They are reading their newspapers. - Onlar kendi gazetelerini okuyor.

(Bilgisayar) playing
okuyor musun
are you a student
oku
read

Some read books just to pass time. - Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.

My father told me not to read a book in my bed. - Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.

oku
{f} reading

I'm reading the New York Times. - New York Times'ı okuyorum.

Is she reading a book? Yes, she is. - O bir kitap okuyor mu? Evet, o okuyor.

Türkisch - Türkisch

Definition von okuyor im Türkisch Türkisch wörterbuch

oku
Anadoluda küçük armağanlarla yapılan düğün çağrısı
okuyor
Favoriten