When I was a child, I spent many hours reading alone in my room.
- Çocukken odamda yalnız başına kitap okuyarak çok fazla zaman geçirdim.
For the first time in her life, Yuka has finished reading an English book.
- Hayatında ilk kez, Yuka, İngilizce bir kitabı okuyarak bitirdi.
a reading of the current situation.
Some read books just to pass time.
- Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
My father told me not to read a book in my bed.
- Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.
I'm reading the New York Times.
- New York Times'ı okuyorum.
They are reading their newspapers.
- Onlar kendi gazetelerini okuyor.