Görünmek için tamam ama bakmak için kaba.
- It's okay to look, but it's rude to stare.
Tamam, Tom şimdi gözlerini açabilirsin!
- Okay, Tom, you can open your eyes now!
Pekâla, şimdi gidiyorum.
- Okay, I'm leaving now.
Bu su, içmek için uygun mu?
- Is this water okay to drink?
Ben bir vejetaryenim, eğer uygunsa et yemeği tercih etmem.
- I'm a vegetarian, so I'd rather not have meat, if that's okay.
Ne çayı içersiniz? Limon çayı olur mu?
- What tea do you drink? Is lemon tea okay?
Onun iyi olduğunu düşünüyor musun? Bilmiyorum.
- Do you think she's okay? I don't know.
İlginç olduğu sürece herhangi bir kitap iyi olacaktır.
- Any book will be okay as long as it is interesting.
Sanırım iyi olacağım.
- I think I’m going to be okay.
Her şeyin iyi olacağına söz veriyorum.
- Everything will be okay. I promise.
... I am… okay. I’m a woman on the farm. The more children I have, the more help ...
... is that okay ...