Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
- It's high time you had a haircut.
Onun tüylü bir göğsü var.
- He has a hairy chest.
Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum!
- I'm scared of big, black, hairy tarantulas!
Çorbamda bir kıl var.
- There's a hair in my soup.
Hayvanların derisi kıllarla kaplı.
- The skin of animals is covered with hair.
Oho! Now I see where he's going with this, Frank thinks. Would have seen it earlier if I hadn't been so tired.