often; frequently; not rarely; many times

listen to the pronunciation of often; frequently; not rarely; many times
Englisch - Türkisch

Definition von often; frequently; not rarely; many times im Englisch Türkisch wörterbuch

oft
sık sık

O, kahvaltısını sık sık orada yer. - He often eats breakfast there.

O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi. - When she was a student, she used to go to the disco often.

oft
çoğu kez

Peynir çoğu kez bir fareyi bir tuzağa cezbeder. - Cheese often lures a mouse into a trap.

Suç çoğu kez yoksullukla ilgilidir. - Crime has often been related to poverty.

oft
şiir çok kere
oft
sıkça

Yaşım hakkında sıkça yalan söylerim. - I often lie about my age.

Bugünlerde sıkça bir enerji krizinden bahsediliyor. - We often hear about an energy crisis these days.

oft
ofttimes z
Englisch - Englisch
oft
often; frequently; not rarely; many times
Favoriten